Sel basmadı

Deprem vurmadı köyleri

Bombaladı açgözlü canavarın uçakları

Kül oldu ormanlar

Bahçeler ateşten

Bu kan kurban bayramlarında

Kesilen koçların değil

Çocukların kanı

Tükendi komşuluk

Ve arkadaşlık hatırı

Düğünler bile kan pazarı

Paylaşmayı beklerken kardeşçe güneşi

Vahşet sardı dört bir yanı

Zorlandı göçe çadırlar

Koyun sürüleri kasap pazarına

Yenmek istiyor koyu karanlık güneşi

Ah, yüklenince bunca acıya

Patlayan bomba ve silah sesleri

Tetiklediği depremi

 Ve dağlardan akan kar çığına

“Yaradan’ın takdiridir” deyince sarayın tek hükümdarı

Körükleniyor kat kat acılarım…

Kapatmış savaş uçakları gökyüzünü

Ateş döküyorlar köylerin ve kentlerin tepesine

Ağıtlar almış sevda türkülerinin yerini

Olmaz mı bir soranı

Nedir günahı bu çocukların şu anaların

Kan içinde dizilmiş bunca tabut yan yana

Neden saraydan biri yok içinde

Patlamaya hazır bir bomba sanki

Kak tat körüklenen acılarım.

Şubat 2020

Molla Demirel