Şiir isyanda

Yasaklamış kör akıl sevdayı
Sarardı benzi
soldu bakışı
Gözleri şafak yüklü genç kızların
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Sırtladı şafağın renkleriyle umudu
Çıktı caddelere
Tek tek tıkırdatıyor camları
Çağrısı var çalışan işçiye
Emeğin karşılığını almayan köylüye
Ellerinizdedir düşümdeki günler
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Dağları yol eden kollarınız
Bu baskıyı
Bu sömürüyü
Bu adaletsizliği
Yakar isyan ateşinde
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Kara çarşafta tutuklu anaların aklı
Dayanamaz hiç bir yürek yükselen çığlığa
Bayrak etti şafak kızıllığını şiir
Dizelerin en güzelini yükledi sırtına
Boyandı güneşin bin bir rengiyle
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Önüne duvar örülen bilim
Kirletilen nehir, deniz
Yakılan orman
Nesli tüketilen binlerce
bitki, canlı
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Önüne geçilmeyen bir kasırga sanki
Herşeyi talan eden
Körleştirilen akıl
El konulan arazi, yıkılan ev fukaranın
Aç, perişan, sütsüz çocuk
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Aldı sırtına
şafağın tüm renklerini
Tıkırdattı tek tek
kapıları
Sesi oldu grevdeki işçinin
Tohum oldu tarlayı ekene
Sepet sepet meyve oldu bahçıvana
Kova kova süt oldu berivana
Ve dilsize ses oldu
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Dizelerin en güzelini
Almış sırtına
Çağırıyor işçi
Grevine seni
Koş koş koş
Kalmadı tahammül
Şiir isyanda

Ağustos 2018
Molla Demirel