Şiir isyanda
Yasaklamış kör akıl sevdayı
Sarardı benzi soldu bakışı
Gözleri şafak yüklü genç kızların
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Sırtladı şafağın renkleriyle umudu
Çıktı caddelere
Tek tek tıkırdatıyor camları
Çağrısı var çalışan işçiye
Emeğin karşılığını almayan köylüye
Ellerinizdedir düşümdeki günler
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Dağları yol eden kollarınız
Bu baskıyı
Bu sömürüyü
Bu adaletsizliği
Yakar isyan ateşinde
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Medreseler aldı çağdaş bilimin yerini
Felsefe yok prangalı düşünce
Yaratanın sözcüsü sanki
Çocuk tecavüzcüleri
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Kara çarşafta tutuklu anaların aklı
Dayanamaz hiç bir yürek yükselen çığlığa
Bayrak etti şafak kızıllığını
Dizelerin en güzelini yükledi sırtına
Boyandı güneşin bin bir rengiyle
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Önüne duvar örülen bilim
Kirletilen nehir deniz
Yakılan orman
Nesli tüketilen binlerce bitki, canlı
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Önüne geçilmeyen bir kasırga talan
Körleştirilen akıl
El konulan arazi yıkılan ev fukaranın
Aç perişan, sütsüz çocuk
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Aldı sırtına şafağın tüm renklerini
Tıkırdattı tek tek kapıları
Sesi oldu grevdeki işçinin
Tohum oldu tarlayı ekene
Sepet sepet meyve oldu bahçıvana
Kova kova süt oldu Berivan’ın ellerinde
Dilsize ses oldu
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Ardı ardına yükselirken minareler
Ve sultan sarayları gökyüzüne
Bir ekmek parası için mendil satıyor
Ayakkabı boyalıyor küçücük çocuklar
Uyuşturucu alıyor
Caddelerde ve köprü altında tecavüze uğruyor çocuklar
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Boyandı güneşin bin bir rengine
Korkulu rüyası oldu zalimin
Çağırdı zulme karşı işçiyi köylüyü
Genci yaşlıyı isyana
Haydi haydi aç kulağını
Dizelerin en güzelini almış sırtına
Çağırıyor işçi grevine seni
Koş koş koş
Kalmadı tahammül şiir isyanda
Ağustos 2018
Molla Demirel