Kızıla durunca baharda kiraz dalı
Çeker beni Kartal dağının keklik sesleri
Gidermez hiç bir su Başyurt Yaylasının
Suları kadar susuzluğumu
İçimdeki kor özgürlük sevdası
Başlayınca karlar erimeye
Tutulurum bir göç sevdasına
Kartal dağın eteğinde Leylak moruna
Merhaba diyen gün doğumların
Özlemiyle kavrulurum
Anlaşılır ölüm yaşamla dalaşınca
Bilinir yaşanan bir oyundur düş
Her düşün bir şiir olduğu bilinir
Düşümde ansız gelen ayrılığı
Leylak moruna merhaba diyen
Sabahlarını
Nehirlerini, denizlerini
Ormanı yakılmış dağlarını
Ve kollarına vurulan zinciri düşünürüm
Düşünürüm çoçukça özgürlüğümü düşünürüm
Başımızın dik duruşundandır
Bombalanışı köylerimin
Yıkılan evlerin içinde
Yükselirken çocuk çığlıklar
Kavrulur acılarla küçük yüreğim
Erirken Nurhakların karı
Kıpır kıpır yüreğim
Gördüm sökerken şafak
Bahçemizde nar ağacı
Tepeden tırnağa
Kızıl çiçekler giyinmiş
Tepemizde deniz mavisi
Ortasında güneş pırıl pırıl
Düşüm dağların doruğunda
Ak karlardan akan suların şırıltısında
Oysa ağlıyor dağlarım ve düşlerim
Çözülen kar suları değil bu nehir
Dinleyin gelinlerin göz yaşları
Leylak moruna merhaba diyen
Gün doğumların ve özgürlüğün özlemiyle
kavruluyorum, dağlarımdaki ateşi gör
Doğrunun sevginin uslanmaz avcısıyım
Kızıla durunca baharda kiraz dalı
Çeker beni Çiçek dağının keklik sesleri
Gidermez hiç bir su özgürlük şerbeti kadar
Susuzluğumu
Duy sesimi ey insanlık!
Molla Demirel, Şiir Kitabı,
Kiraz Dali ve Acılarım
Sanat Yapım Yayıncılık, Ankara, 1996