Tadını çıkarıyor balıklar sanki

Son yazın

Sende denizde yarışıyorsun onlarla

Korksan da ölümden

Şuan ne Cennet

Ne de Cehennem umurunda

 

Günün mutluğu almış seni senden

Parlayan güneşin altında

Serinletirken tenini

Denizin ıslaklığı

 

Tırmanırsın dağların duruğuna

Takılır gözlerin renk renk

Yılanın

Böceğin senden kaçışına

Oturursun bir taşın üstüne

Kendini göğe yakın sanırsın

Kuş bakışı büyük kentlere oradan bakışın

Şaşarsın doğanın nakış nakış işlenmiş olmasına

Hayran olur gözlerin o güzelliklere

Ve şaşarsın

Dağların / Denizlerin / Ovaların

Ve gök mavisinin bile param parça bölünmüş olmasına

Ve yaş akıtır gözlerin o parçalanmışlıkların üstüne

 

Baktıkça sabah rüzgarıyla

Bir birinin yüzünü okşayan kır çiçeklerine

O gün ışınlarıyla her yanı saran büyünün gücü

Seni alır senden

Ayakların altında bir halı gibi sarılı olan Cennet

Bir kuş gibi

Uçup gider yüreğinde ki Cehennem korkusu

 

Alır seni kır çiçeklerin kokusu senden

Sıyrılır vücudun bütün acılardan

Ve yorgunluklardan

Sevdalanırsın doğaya

Bir kuşkanadı gibi çırpar yüreğin

Cennet olur dört bir yanın

 

Eylül 1990